ERBAY JEOFİZİK MÜHENDİSLİK VE SONDAJ olarak, Trakya bölgesinde zemin etüdü, imar planına esas jeolojik-jeoteknik etütler, yer altı suyu (YAS) arama ve kullanma belgesi alma işlemleri ile su sondaj hizmetleri sunmaktayız. Uzman mühendis kadromuz ve yılların deneyimiyle, Lüleburgaz merkezli ofisimizden tüm Trakya genelinde güvenilir, bilimsel ve teknik esaslara dayalı çözümler üretiyoruz. Doğru analiz ve profesyonel uygulamalarla, projelerinizin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlıyoruz.
Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illeri sınırlarında faaliyetlerimizi yürütmekteyiz.
İmar planı hazırlanacak alanlarda, jeoteknik değerlendirmeler yapılarak inceleme sahasını etkileyebilecek jeolojik tehlikeler belirlenir. Bu doğrultuda, yerleşime uygunluk analizleri gerçekleştirilir ve gerekli önlemler tespit edilir.
Bu çalışmalar kapsamında; arazi incelemeleri, sondaj faaliyetleri, sismik kırılma ve mikrotremör ölçümleri ile laboratuvar verileri değerlendirilerek “İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu” hazırlanır.
Söz konusu rapor, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü) tarafından yayımlanan 28.09.2011 tarihli ve 102732 sayılı genelge ile Mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın (Afet İşleri Genel Müdürlüğü) 19.08.2008 tarihli ve 10337 sayılı genelgesi doğrultusunda, Format-3 esaslarına uygun olarak hazırlanır.
Raporun onay sürecine ilişkin tüm işlemler, fiziksel evrak ortamının yanı sıra YERBİS (Yerbilimsel Etüt Bilgi Sistemi) üzerinden eş zamanlı olarak yürütülmektedir. Tüm veri girişleri, haritalar ve iş süreçleri CBS tabanlı bu sistem aracılığıyla yönetilir. Hazırlanan etüt raporlarına ait sayısal veriler ortak bir portalda saklanarak ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılmaktadır.
Zemin etüdü, bir sahanın herhangi bir yapı için uygunluğunu belirlemek ve güvenli, ekonomik bir şekilde projelendirmek için gereklidir. Yapı yapılacak bir sahada, söz konusu zemin kesitinde yer alan tabakaların kalınlıklarını, türlerini ve mühendislik parametrelerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen arazi ve laboratuvar çalışmalarının tümüne “Geoteknik inceleme” ya da “Zemin etüdü” adı verilir.
Zemin etüt çalışmaları, arazi ve laboratuvar olmak üzere iki ana kısımdan oluşur. Arazi çalışmaları, sahada yapılan sondaj ve jeofizik çalışmaları kapsarken, laboratuvar çalışmaları ise alınan numuneler üzerinde gerçekleştirilen zemin tanımlama deneylerinden oluşur.
İnceleme alanındaki birimlerin fiziksel ve mekanik özelliklerini belirlemek, yanal ve düşey yöndeki litolojik değişimleri ortaya koymak amacıyla jeoteknik amaçlı sığ sondaj kuyuları açılır. Zemin dinamik özelliklerinin araştırılması ve jeoteknik yapı ile korelasyonunun belirlenmesi amacıyla ise jeofizik yöntemler kullanılır.
Zemin Etüdü Çalışmaları:
Yer altı suyu tespit çalışmalarında, öncelikle sondaj yapılacak alanın jeolojik ve hidrojeolojik özellikleri detaylı olarak analiz edilmelidir. Bu süreçte, sahada rezistivite etüdü yaparak akifer niteliği taşıyan tabakalar, su alınabilecek çatlaklar ve kırıklar ile bunların derinlikleri belirlenir. Yapılan incelemeler sonucunda, sondajın konumu ve derinliği net bir şekilde tespit edilir.
Su araştırma sürecinin ardından, belirlenen lokasyon ve derinlik doğrultusunda sondaj çalışmaları gerçekleştirilir. Kullanılacak sondaj yöntemi, yapılan etüd sonuçlarına bağlı olarak seçilmektedir.
Sondaj işlemi, kaya zeminlerde hava sirkülasyonu, killi ve kumlu zeminlerde ise çamur sirkülasyonu yöntemiyle uygulanmaktadır. Sahadaki koşullara bağlı olarak her iki yöntemi birlikte kullanmak gerekebilir. Delme işlemi tamamlandıktan sonra, kuyunun stabilitesi sağlanarak uygun çapta filtreli ve düz borular yerleştirilir. Daha sonra kuyu çakıllanır, hava ile temizlenerek kuyunun inkişafı yapılır. Son olarak, kuyunun özelliklerine uygun bir pompa yerleştirilerek sistem kullanıma hazır hale getirilir.
Yer altı suyu araştırmalarında en sık kullanılan yöntemlerden biri jeofizik rezistivite ölçümleridir. Bu yöntemde, akım elektrotları aracılığıyla zemine elektrik akımı verilir ve potansiyel elektrotları arasında oluşan potansiyel fark ölçülerek analiz yapılır. Akım elektrotlarının aralığı genişletildikçe, farklı yer altı tabakalarının özdirenç değerleri ölçülerek zemin hakkında detaylı veriler elde edilir. Elektrotların dizilim şekline göre geometrik çarpan değişir ve buna bağlı olarak ölçülen potansiyel fark da farklılık gösterir. Bu ölçümler sayesinde görünür özdirenç değerleri hesaplanarak her ölçüm noktasındaki yer altı kesiti belirlenir.
İnceleme sırasında genellikle Schlumberger elektrot düzeni kullanılarak Düşey Elektrik Sondaj (DES) ölçümleri alınır. Elde edilen görünür özdirenç değerleri bilgisayar ortamında değerlendirilerek arazinin jeolojik yapısı yorumlanır ve en uygun sondaj noktası ile derinliği belirlenir.
alev.erbay@gmail.com
+90 535 396 1995
İnönü Mahallesi İstanbul Caddesi No:66/4 Lüleburgaz/Kırklareli 39750